Yandaş Medyaya Reklam Yağmuru! Muhaliflere Sıfır Reklam Şoku!
Aktüel

Yandaş Medyaya Reklam Yağmuru! Muhaliflere Sıfır Reklam Şoku!


06 November 20255 dk okuma58 görüntülenmeSon güncelleme: 07 December 2025

Saadet Partisi'nin son araştırması, Türkiye'deki kamu reklamlarının dağıtımında büyük bir adaletsizliği gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, iktidara yakın medya kuruluşları rekor düzeyde reklam alırken, muhalif kanallara neredeyse hiç reklam verilmiyor. Bu durum, medya üzerinde büyük bir baskı oluşturduğu ve "reklamla terbiye" yönteminin uygulandığı şeklinde yorumlanıyor.

Reklam Dağılımındaki Uçurum

Saadet Partisi Genel Merkezi'nde düzenlenen "Medya Dayanışma Buluşması"nda konuşan SP Genel Başkanı Mahmut Arıkan, basının üzerindeki baskılara dikkat çekti. Arıkan, özellikle son bir ayda 500'den fazla gazetecinin işsiz kaldığını ve gazetecilerin "otosansür" uygulamak zorunda bırakıldığını belirtti. İktidarın medyayı iki koldan baskı altına almaya çalıştığını ifade eden Arıkan, bu baskıların ekonomik ve siyasi boyutları olduğunu vurguladı.

Arıkan'ın paylaştığı çarpıcı verilere göre, 2025 yılının Ocak-Ekim ayları arasında, iktidarın kontrolündeki şirketlerden yandaş televizyon kanallarına tam 14 milyon 810 bin 298 saniye reklam verildi. Bu, yaklaşık 246 bin dakika veya 4 bin 114 saatlik bir süreye denk geliyor. Buna karşılık, muhalif olarak adlandırılan televizyon kanallarına verilen reklam süresi ise tam anlamıyla sıfır!

Gazetelerdeki durumun da farklı olmadığını belirten Arıkan, "Bu haksızlıktır! Muhalif diye tanımlanan basın yayın organları resmi ilanlar kesilerek, reklamlar yönlendirilerek ya da kapatmalarla susturulmaya, terbiye edilmeye çalışılıyor" dedi.

Bu Durum Neden Böyle?

Peki, bu durumun nedenleri neler olabilir? Saadet Partisi'nin araştırmasına göre, kamuya devredilen şirketlerden yandaş kanallara verilen reklam süresi 14 milyon 810 bin saniye. Bu rakam, başta kamu bankaları olmak üzere diğer kamu kuruluşlarının verdiği reklamlarla katlanarak artıyor. Bu durum, hiç okunmayan gazetelerin, hiç izlenmeyen kanalların ve takipçisi olmayan internet sitelerinin neden ısrarla yayın yapmaya devam ettiğini açıklıyor.

  • Ekonomik Baskı: Reklam kesintileri, cezalar, adaletsiz reklam dağıtımı
  • Siyasi Baskı: Sansür, tehdit, gözdağı, hedef gösterme

Bu durum, medya çeşitliliğini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini engelliyor. Aynı zamanda, gazetecilerin işsiz kalmasına ve otosansür uygulamasına neden olarak, ifade özgürlüğünü de kısıtlıyor.

Adalet Yerini Bulacak mı?

Mahmut Arıkan'ın dikkat çektiği bu tablo, kamu görevi yapanların bir gün hesap vereceği gerçeğini değiştirmiyor. İktidarın medyayı terbiye etmek için kullandığı reklamları, babalarının malı gibi sadece yandaşlara dağıtan kamu görevlileri, yaptıkları suçun farkına varmalılar. Aksi takdirde, bu adaletsizlik sonsuza dek sürmeyecek ve er ya da geç hesap verecekler.