
MHP Külliye'ye Gitmedi! Tayyar'dan Bomba Yorum: Fırsat mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde gerçekleşen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna MHP'nin katılmaması siyasi kulislerde büyük yankı uyandırdı. AKP'li Şamil Tayyar, bu durumu "Cumhur İttifakı için bir fırsat" olarak değerlendirdi. Tayyar'ın açıklamaları, Ankara'da yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
MHP'nin Boykotunun Ardındaki Nedenler
MHP'nin resepsiyona katılmaması, Kıbrıs seçimleri sonrası başlayan gerginliğin bir sonucu olarak yorumlanıyor. İddialara göre, MHP yönetimi, "devlet nizamına uymayan paralel bir yapının" oluştuğunu ve bu yapının siyasetin rotasını belirlediğini düşünüyor. Şamil Tayyar ise bu konuda şu ifadeleri kullandı:
"MHP’nin sessiz külliye boykotu, cumhur ittifakı fay hattındaki birikmiş enerjiyi kademeli boşaltarak büyük bir yıkımı önlemek için fırsat olabilir. Belki küçük bir molaya, biraz duraksayıp nefes almaya, yakın geçmişi muhasebeleştirip güven tazelemeye ihtiyaç var."
Tayyar, MHP yönetiminin Kıbrıs'tan çözüm sürecine, atamalardan İstanbul soruşturmalarına kadar birçok konuda rahatsızlık duyduğunu belirtti. Bu durumun, iki parti arasındaki ilişkilerde gerginliğe yol açtığı düşünülüyor.
Şamil Tayyar'dan Dikkat Çeken Çıkış
Şamil Tayyar, MHP'nin boykotunun, siyaset kurumunun kendi gündemine hükmedememesinden kaynaklandığını savunuyor. Tayyar'a göre, Türkiye her sabah bir operasyonla uyanırken, hükümet, önceliklerini pozitif gündemde tutmakta zorlanıyor. Bu nedenle, siyaset kurumunun iç ihtilafları giderip dizginleri eline alması gerekiyor.
Tayyar'ın çözüm önerileri ise şu şekilde:
- Küçük bir mola vermek
- Geçmişi muhasebeleştirmek
- Güven tazelemek
Tayyar, bu adımların atılmasıyla, Cumhur İttifakı'nın daha güçlü bir şekilde yoluna devam edebileceğine inanıyor.
Bu Boykotun Anlamı Ne?
MHP'nin Külliye resepsiyonuna katılmaması, Cumhur İttifakı'nda bir krizin işareti olarak değerlendirilebilir. Ancak Şamil Tayyar'ın yorumları, bu durumun aynı zamanda bir fırsat olabileceğini gösteriyor. İki partinin arasındaki sorunların çözülmesi ve güvenin yeniden tesis edilmesi, Türkiye siyaseti için önemli sonuçlar doğurabilir. Bu süreçte, siyaset kurumunun nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, Cumhur İttifakı'nın geleceği açısından belirleyici olacak.











