Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ),dünya genelinde yayılan kolera salgınına karşı ciddi bir uyarı yayınladı. Bu yıl içerisinde 23 ülkede görülen salgın, şimdiden 4 bin 200'den fazla insanın hayatına mal oldu. Özellikle Afrika kıtasında etkili olan salgın, yetersiz hijyen koşulları ve temiz suya erişim eksikliği nedeniyle hızla yayılıyor.

Kolera Salgınının Yayılma Nedenleri

DSÖ Afrika Bölge Ofisi Bölgesel Acil Durumlar Direktör Vekili Patrick Abok, salgının yayılma nedenlerine dikkat çekerek, bölgenin son yıllarda karşılaştığı en zorlu sağlık sorunlarından biri olduğunu vurguladı. Abok, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDC) ortaya çıkan yeni Ebola vakalarının yanı sıra, kolera, M çiçeği virüsü (mpox),kızamık gibi hastalıkların da sağlık sistemini olumsuz etkilediğini belirtti.

• Yetersiz Hijyen Koşulları: Özellikle insani krizlerin yaşandığı bölgelerde temiz suya erişimin kısıtlı olması, kolera vakalarının artmasına neden oluyor.
• İklim Değişikliği: Sel felaketleri gibi iklim kaynaklı olaylar, su kaynaklarının kirlenmesine ve kolera vakalarının yayılmasına zemin hazırlıyor.
• Sağlık Sistemlerinin Yetersizliği: Özellikle Afrika ülkelerinde sağlık hizmetlerine erişimin zor olması, salgınla mücadeleyi güçleştiriyor.

DSÖ'nün Salgınla Mücadele Çalışmaları

DSÖ, kolera salgınıyla mücadele kapsamında çeşitli önlemler alıyor. Kolera tedavi merkezlerine destek sağlayan örgüt, aynı zamanda malzeme tedariki ve aşılama çalışmaları yürütüyor. Bu yıl içerisinde 15 milyondan fazla doz kolera aşısı uygulandığı belirtiliyor. Patrick Abok, "Güvenli suya ve hijyen tesislerine erişim yetersiz olduğu için kolera, insani kriz yaşanan bölgelerde ciddi halk sağlığı riski olmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Kolera, kirli su veya yiyeceklerin tüketilmesiyle bulaşan bir bakteriyel enfeksiyondur. Özellikle yetersiz sanitasyon koşullarına sahip bölgelerde hızla yayılma potansiyeline sahiptir. Hastalığın belirtileri arasında şiddetli ishal, kusma ve dehidratasyon yer almaktadır. Erken teşhis ve tedavi ile ölüm riski azaltılabilir.

Kolera salgını, küresel sağlık güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Özellikle Afrika'da yaşanan insani krizler ve iklim değişikliğinin etkileri, salgının yayılmasını kolaylaştırıyor. DSÖ ve diğer uluslararası kuruluşların koordineli çalışmalarıyla salgının kontrol altına alınması ve önlenmesi için yoğun çaba gösteriliyor. Ancak, temiz suya erişimin sağlanması, hijyen koşullarının iyileştirilmesi ve sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi gibi uzun vadeli çözümlerin hayata geçirilmesi gerekiyor.