Yapay zeka (YZ) teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte, hayatımızın birçok alanında olduğu gibi ruh sağlığı alanında da etkileri görülmeye başlandı. Özellikle son zamanlarda bazı kullanıcıların yapay zekayı bir nevi "dijital terapist" olarak görmeye başlaması, uzmanların dikkatini çekiyor. Uzman Klinik Psikolog Merve Öz, insan-yapay zeka ilişkilerinin psikolojik etkileri ve potansiyel riskleri hakkında önemli uyarılarda bulundu.

Yapay Zeka Terapisi: Gerçekten Güvenli mi?

Merve Öz, yapay zekanın terapi seanslarının yerini tutamayacağının altını çizerek, bu durumun nedenlerini detaylı bir şekilde açıkladı. Öz'e göre, yapay zeka yargılamıyor, sürekli ulaşılabilir olması ve "sizi anlıyormuş" gibi davranması, bazı kullanıcılar için cazip gelebilir. Ancak bu durumun potansiyel riskleri göz ardı edilmemeli. Yapay zekanın programlanmış cümleleri olduğunu, gerçek bir empati yeteneği, kalbi veya içgörüsü olmadığını vurgulayan Öz, yapay zekanın sadece empatiyi simüle edebileceğini, gerçekten hissedemeyeceğini belirtti.

Öz, "Yapay zeka ile kurulan ilişkilerde, kişisel verilerin gizliliği ve güvenliği büyük bir endişe kaynağıdır. Terapötik ilişkide güven esastır. Danışanın kendini açabilmesi, güvende hissetmesi gerekir. Yapay zeka sistemlerine aktarılan kişisel bilgiler, kötü niyetli kişilerin eline geçebilir veya farklı amaçlarla kullanılabilir. Bu durum, danışanın ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir" şeklinde konuştu.

Yapay Zeka ve Empati: Büyük Yanılgı

Yapay zekanın empati yeteneği konusundaki yanılgılara dikkat çeken Merve Öz, yapay zekanın duygusal zekadan yoksun olduğunu ve insan sıcaklığını sunamayacağını vurguladı. Öz, "Gerçek bir terapötik ilişkide, terapistin empatisi, danışanın duygusal ihtiyaçlarını anlaması ve ona destek olması hayati önem taşır. Yapay zeka bu duygusal derinliği sağlayamaz. Bu durum, danışanın kendini yalnız ve anlaşılmamış hissetmesine neden olabilir" dedi.

Alternatif mi, Yoksa Tehlike mi?

Yapay zeka teknolojisinin ruh sağlığı alanındaki potansiyel kullanım alanları ve riskleri hakkında farkındalık yaratmak büyük önem taşıyor. Uzmanlar, yapay zeka uygulamalarının, ruh sağlığı profesyonellerinin yerini almaması, aksine onların çalışmalarını destekleyici bir araç olarak kullanılması gerektiğini savunuyor. Özellikle veri güvenliği ve etik konularına dikkat edilerek, yapay zeka teknolojilerinin insanlığın hizmetine sunulması hedeflenmeli.

Yapay zeka terapisi, kolay erişilebilirliği ve yargılayıcı olmaması nedeniyle bazı kişiler için cazip bir seçenek gibi görünse de, uzmanlar bu durumun potansiyel risklerine dikkat çekiyor. Veri güvenliği, empati eksikliği ve duygusal derinlikten yoksun olması gibi faktörler, yapay zeka terapisinin gerçek bir terapi seansının yerini tutamayacağının önemli göstergeleri. Ruh sağlığınızı korumak ve iyileştirmek için, her zaman lisanslı ve deneyimli bir ruh sağlığı uzmanına başvurmanız en doğru ve güvenli yol olacaktır.