ABD'de yaşanan sıra dışı bir olay, hukuk dünyasında yapay zeka kullanımının sınırlarını tartışmaya açtı. 2021 yılında bir trafik tartışması sonucu hayatını kaybeden Christopher Pelkey'in davasında, kardeşi Stacey Wales, yapay zeka kullanarak kardeşinin mahkemede bir 'mağdur etki beyanı' vermesini sağladı. Bu durum, hem duygusal hem de etik açıdan büyük yankı uyandırdı.
Yapay Zeka ile Gelen Adalet Arayışı
Stacey Wales, kardeşinin ölümünden sonra büyük bir acı yaşadı. Kardeşi adına mahkemede sunacağı beyanın, Christopher'ın gerçek duygularını tam olarak yansıtmadığını düşünen Wales, çareyi yapay zekada buldu. İki yıl boyunca bu proje üzerinde çalışan Wales, kardeşinin yapay zeka tarafından seslendirilmiş bir video versiyonunu hazırladı. Videoda, Christopher Pelkey'nin katilini affettiği ifade ediliyordu. Wales, bu kararı alırken yaşadığı duygusal çatışmayı şu sözlerle dile getirdi: "Kardeşimin bunu yapacağına inanıyordum ama henüz kendim yapmaya hazır değildim."
Hukukçular Ne Diyor? Yapay Zeka Mahkemelerde Ne Kadar Etkili?
Bu olay, hukuk çevrelerinde de büyük tartışmalara yol açtı. Maryland Üniversitesi Hukuk Profesörü Paul Grimm, yapay zeka teknolojisinin mahkemelerdeki kullanımının potansiyel risklerine dikkat çekti. Grimm, "Yapay zeka teknolojisi, jüriyi etkileyebilir ve bu durum mahkemelerde haksız avantajlara yol açabilir," uyarısında bulundu. Bu tür teknolojilerin kullanımının, adil yargılama ilkesini zedeleyebileceği endişesi hakim.
- Yapay zeka, jüri üzerinde duygusal bir etki yaratabilir.
- Delillerin objektif değerlendirilmesini engelleyebilir.
- Haksız bir karara yol açabilir.
Karar Ne Oldu? Temyiz Yolu Açık mı?
Christopher Pelkey'nin katili Gabriel Paul Horcasitas, mahkeme tarafından 10,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak davanın seyrini değiştiren yapay zeka kullanımı, temyiz yolunu açabilir. Savunma, AI videosunun mahkemeye sunulmasından önce bilgilendirilmediklerini belirterek, bu durumun temyiz konusu olabileceğini vurguladı. Bu durum, yapay zeka teknolojisinin mahkemelerde delil olarak kullanılmasına ilişkin yasal düzenlemelerin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Yapay zeka ile bir mahkemede ölen birinin katiline seslenmesi, hukuk ve etik alanında derin soruları beraberinde getirdi. Bu olay, teknolojinin adalet sistemindeki rolünü yeniden düşünmemize neden olurken, gelecekte benzer durumların yaşanmaması için yasal çerçevelerin belirlenmesinin önemini vurguluyor. Yapay zeka, adaletin sağlanmasına yardımcı olabilir mi, yoksa adil yargılama ilkesini tehdit mi ediyor? Bu soruların cevabı, önümüzdeki günlerde yapılacak tartışmalarla netleşecek gibi görünüyor.
