İstanbul'da yürütülen "Yenidoğan Çetesi" soruşturmasında yeni bir aşamaya geçildi. 13 şüpheli hakkında "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" ve "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçlarından iddianame düzenlendi. İddianamede yer alan detaylar arasında bir savcının tehdit edilmesi de bulunuyor. Peki, bu çete neyle suçlanıyor ve savcıyı kim, neden tehdit etti?

Yenidoğan Çetesi Soruşturmasında Neler Yaşandı?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 57 sayfalık iddianamede, 13 kişi şüpheli sıfatıyla yer alırken, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ise suçtan zarar gören olarak belirtildi. İddianamede, "yenidoğan çetesi"ne yönelik ana dava dosyasındaki tıbbi uzman mütalaası, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporu, ifadeler ve tapelerde isimleri geçen ancak davada yer almayan bir kısım şüphelilerle ilgili soruşturma yürütüldüğü kaydedildi. Bu soruşturma kapsamında 17 şüphelinin tespit edildiği belirtildi.

İddianamede dikkat çeken bir diğer nokta ise Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makam odasında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in durumu oldu. Zengin'in, suç örgütüyle birlikte hareket edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla ayrı bir soruşturma başlatıldığı aktarıldı. Zengin'in, savcıyı Tuğçe Toptemel'i tahliye ettirmek için görüştüğü ve tehdit boyutuna varacak söylemlerde bulunduğu iddia ediliyor.

HTS kayıtlarına göre Zengin'in, Beylikdüzü Medilife Hastanesi mesul müdürü Ahmet Atilla Yılmaz ile 138 kez, savcının yanına birlikte gittiği avukat Aylin Arslantatar ile 1320 kez, tahliye ettirilmek istenen örgüt üyesi Toptemel'in üvey babası Yavuz Çelik ile de 110 kez görüştüğü tespit edildi. Bu durum, Zengin'in örgütle bağlantısı olabileceği şüphesini güçlendiriyor.

İddianamede Diğer Şüpheliler Hakkında Neler Söyleniyor?

İddianamede, diğer şüpheliler hakkında da çeşitli suçlamalar yer alıyor. Örneğin:

• Doktor Zeki Ötünç: Avcılar Hospital'da bir bebeğin ölümünde ihmali olduğu iddia ediliyor.
• Hemşire Aslı Alemdağ: Gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği ve başka bir bebeğin akciğer grafisini dosyaya yüklediği belirtiliyor.
• Remzi Karaca: Hasta sevklerini koordine ettiği ve hastanelere bebekleri sevk ettiği iddia ediliyor.
• Senanur Ünlü ve Gözde Polat: Gerçeğe aykırı epikriz düzenlemekle suçlanıyorlar.
• Bener Mahmut Mansuroğlu: Hastane bünyesindeki işletmeyi usulsüz şekilde kiraya vermekle suçlanıyor.

İddianamede ayrıca, şüpheli Meryem Küçükoğlu'nun hastaneye ait ilaçların kendisine satılmasını istediği ve Serenay Şenkalaycı'nın da bir bebeğin ölümünde ihmali bulunduğu iddia ediliyor.

Savcıyı Tehdit Eden Şüpheli Ne Diyor?

İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli Mustafa Kemal Zengin, üslubunun yanlış anlaşıldığını savunarak özür diledi. Savcıya tehdit amaçlı gitmediğini, sadece kendi öngörülerini paylaştığını iddia eden Zengin, "Ben herkese kendimi müşavir olarak tanıtırım. Benim biraz abartmamdan dolayı olay bu noktaya gelmiştir" dedi.

Zengin'in bu savunması, hakkındaki şüpheleri ortadan kaldırmaya yetmiyor. Savcılık, Zengin'in "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek" suçundan cezalandırılmasını talep ediyor.

Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame, "yenidoğan çetesi"nin faaliyetleri ve bağlantıları hakkında önemli bilgiler sunuyor. Savcılık, şüphelilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor. Bu dava, sağlık sektöründeki usulsüzlüklerin ve suç örgütlerinin ne kadar derinlere indiğini gözler önüne seriyor. Adaletin yerini bulması ve suçluların cezalandırılması, toplumun bu tür örgütlere karşı güvenini pekiştirecektir.