Türkiye'de uzun yıllardır süregelen siyasi kutuplaşma, medyayı da derinden etkilemiş durumda. Özellikle iktidara yakınlığıyla bilinen yandaş medyada son dönemlerde dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeler, medyanın geleceği ve siyasi dengeler açısından önemli sinyaller veriyor.

Yandaş Medyada Çatlak Sesler: Neler Oluyor?

AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren medyada büyük bir dönüşüm yaşandı. Birçok gazete ve televizyon kanalı, iktidara yakın sermaye gruplarının eline geçti. Bu durum, medyanın çeşitliliğini azaltırken, iktidarın söylemlerinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Ancak son zamanlarda, bu tek sesli yapıda bazı çatlaklar görülmeye başlandı.

• Eleştirel Yazılar: Özellikle son dönemde yaşanan bazı olaylar, yandaş medyada dahi eleştirel yazıların yayınlanmasına neden oldu.
• Farklı Yorumlar: Aynı olaylar farklı gazetelerde farklı şekillerde yorumlanmaya başlandı. Bu durum, medyadaki görüş ayrılıklarının arttığını gösteriyor.
• İktidar Eleştirisi: Bazı yazarlar, dolaylı yoldan da olsa iktidarı eleştiren yazılar kaleme almaktan çekinmiyor.

Erdoğan Korkusu Mu Etkili?

Yandaş medyadaki bu değişimlerin arkasında yatan nedenler merak konusu. Birçok kişi, bu durumun "Erdoğan korkusu" ile ilgili olduğunu düşünüyor. Zira, iktidara karşı muhalefetin güçlenmesi, yandaş medyanın da geleceğiyle ilgili endişeler yaşamasına neden oluyor. Erdoğan'ı karşısına alan medya kuruluşlarının kamu ilanlarından mahrum bırakılması ve hatta sahiplerinin işlerinin zorlaştırılması gibi durumlar, bu korkuyu daha da artırıyor.

Varol Ersoy'un belirttiği gibi, "Hepsi biliyor ki onu karşısına alan, kendi ipini kendi çeker. Çünkü Erdoğan’a karşı çıkmak hem düşük tirajlı, dolayısıyla düşük masraflı gazetelerine yağan kamu ilanlarının kesilmesi hem de bu gazetelerin sahiplerinin kamu ihalelerinden dışlanması anlamına geliyor…"

Medyanın Geleceği Ne Olacak?

Türkiye'de yaklaşan genel seçimler, medyanın geleceği açısından kritik bir öneme sahip. İktidarın değişmesi durumunda, yandaş medyanın da büyük bir dönüşüm geçirmesi bekleniyor. Özellikle tarikat ve cemaat gazetelerinin ilk savrulmayı yaşayacağı, diğer medya gruplarının ise el değiştireceği veya kapanacağı öngörülüyor.

Sonuç olarak, yandaş medyada yaşanan bu çatlaklar, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal değişimlerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Medyanın geleceği, ülkenin geleceğiyle yakından ilişkili. Önümüzdeki dönemde yaşanacak gelişmeler, medyanın nasıl bir dönüşüm geçireceğini ve Türkiye'nin siyasi iklimini nasıl etkileyeceğini gösterecek.