WhatsApp kullanıcıları dikkat! Eski Güvenlik Müdürü Attaullah Baig'in Meta'ya açtığı dava, milyonlarca kullanıcının verilerinin tehlikede olduğunu iddia ediyor. Şirketin GDPR yasalarını ihlal ettiği ve güvenlik açıklarını bilerek görmezden geldiği suçlaması, teknoloji dünyasında büyük yankı uyandırdı.

WhatsApp'ta Güvenlik Skandalı Mı?

Dört yıl boyunca WhatsApp ve Meta bünyesinde Güvenlik Müdürü olarak görev yapan Attaullah Baig, Nisan 2025'te işten çıkarıldıktan sonra eski işverenine karşı dava açtı. Baig, WhatsApp platformunda ciddi güvenlik açıkları bulunduğunu ve Meta'nın bu açıkları görmezden geldiğini iddia ediyor. Bu iddialar, kullanıcıların kişisel verilerinin korunması konusunda ciddi endişeler yaratıyor.

Baig'in iddiasına göre, WhatsApp çalışanlarının yaklaşık yarısı kullanıcıların hassas verilerine sınırsız erişim hakkına sahipti. Bu veriler arasında iletişim bilgileri, profil fotoğrafları ve IP adresleri bulunuyor. Bu durumun, Avrupa Birliği'nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) yasalarını açıkça ihlal ettiği belirtiliyor. Ayrıca, tüm güvenlik ve veri koruma sorumluluğunun sadece altı kişilik bir ekip tarafından üstlenildiği de vurgulanıyor.

• Çalışanların geniş veri erişimi
• GDPR ihlali iddiaları
• Yetersiz güvenlik ekibi

Meta'dan Yanıt Gecikmedi

Meta ise iddialara karşı hızlı bir şekilde yanıt verdi. Şirket, Baig'in işten çıkarılmasının güvenlik konularıyla ilgili olmadığını, performans düşüklüğünden kaynaklandığını savundu. Meta, davada öne sürülen iddiaların 'çarpıtılmış' olduğunu ve WhatsApp'ın güvenliğini sağlamaya yönelik çalışmaların sürdüğünü açıkladı. Ancak, bu açıklama kamuoyunda oluşan endişeleri tam olarak gidermeye yetmedi.

WhatsApp'ın kullanıcı verilerini büyük listeler halinde topladığı yönündeki iddia, GDPR'ın 'veri minimizasyonu' ve 'amaç sınırlaması' ilkelerine aykırı görülüyor. Eğer mahkeme bu iddiaları ciddi bulursa, Meta yeni yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Bu durum, şirketin geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir.

Veri Gizliliği Neden Bu Kadar Önemli?

Günümüzde kişisel verilerin korunması, bireylerin temel haklarından biri olarak kabul ediliyor. Veri ihlalleri, kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık ve diğer kötü niyetli faaliyetlere yol açabilir. Bu nedenle, şirketlerin kullanıcı verilerini güvenli bir şekilde saklaması ve işlemesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, kullanıcıların güveni sarsılabilir ve şirketler ciddi itibar kayıpları yaşayabilir.

Meta'nın daha önce de 2018'de patlayan Facebook–Cambridge Analytica skandalı sonrası ABD Federal Ticaret Komisyonu’yla (FTC) veri koruma anlaşması yapmak zorunda kaldığı hatırlatılıyor. Bu durum, şirketin veri gizliliği konusundaki geçmişini de gözler önüne seriyor. Davanın mahkemece görülüp görülmeyeceği ve Baig’in hangi kanıtları sunacağı ise merak konusu. Tarafların süreci mahkeme dışında çözme ihtimali de bulunuyor.

Sonuç olarak, Attaullah Baig'in Meta'ya karşı açtığı dava, WhatsApp kullanıcılarının veri gizliliği konusundaki endişelerini yeniden gündeme getirdi. Mahkeme sürecinin nasıl ilerleyeceği ve Meta'nın bu iddialara karşı nasıl bir savunma yapacağı yakından takip edilecek. Bu dava, sadece WhatsApp kullanıcıları için değil, tüm internet kullanıcıları için veri gizliliğinin önemini bir kez daha hatırlatıyor.