12 Mayıs 2025 Pazartesi

PKK'ya Yeni İsim Mi? Medyada 'Gerilla' Tartışması!

Terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararının ardından Türk medyasında kullanılan dil büyük tartışma yarattı. Özellikle Habertürk spikeri Çetiner Çetin'in bir yayında PKK'dan "Pekeke", teröristlerden ise "gerilla" olarak bahsetmesi kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Bu durum, "yeni açılım süreci"nin medyayı nasıl etkilediği sorusunu gündeme getirdi.

PKK Fesih Kararı Aldı, Tartışmalar Bitmedi

PKK, sözde kongresinde örgütsel yapısını feshettiğini ve silahlı mücadeleye son verdiğini duyurdu. Bu açıklama, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın "silah bırakın" çağrısının ardından geldi ve hem yurt içinde hem de uluslararası kamuoyunda yakından takip edildi. Ancak örgütün geçmişte de benzer açıklamalar yaptığı ve bunların sahada karşılık bulmadığı göz önüne alındığında, bu kararın uygulanabilirliği konusunda şüpheler devam ediyor.

Bu kararın ardından medyada kullanılan dil, tartışmaların odak noktası haline geldi. Özellikle Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in canlı yayında PKK'dan "Pekeke", teröristlerden ise "gerilla" olarak bahsetmesi büyük tepki çekti. Çetin'in ifadeleri şu şekildeydi:

"Bu taslağa göre yaklaşık 5 ya da 6 bin civarında PKK içerisinde gerilla var ve bu gerillanın bir kısmı Türkiye'ye gelebilecek. Tahminim üç bin, üç bin beş yüz civarında PKK'lı içindeki gerillanın Türkiye'ye gelmesine izin verecekler. Bunun önünü açacaklar ya da bununla ilgili yasal bir düzenleme yapılacak."

Çetin'in bu ifadeleri, bebek katillerinden "gerilla" olarak bahsetmesi nedeniyle "skandal" olarak nitelendirildi. Kamuoyunda yükselen tepkilere rağmen Habertürk yönetiminden henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Medyanın Sorumluluğu ve Etik İlkeler

Bu olay, medyanın terörle mücadeledeki rolünü ve dilin önemini bir kez daha gündeme getirdi. Terör örgütlerinin ve teröristlerin meşrulaştırılmasına yol açabilecek ifadelerden kaçınılması gerektiği vurgulanırken, medyanın kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğu da hatırlatıldı. Medyanın terörle mücadelede daha dikkatli ve hassas bir dil kullanması, toplumun teröre karşı duruşunu güçlendirmesi açısından büyük önem taşıyor.

Bu tartışmalar, medyanın etik ilkeleri ve sorumlulukları konusunda daha geniş bir tartışma başlatabilir. Özellikle terör gibi hassas konularda, medyanın dilini ve yaklaşımını gözden geçirmesi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve terörle mücadeleye destek olunması açısından kritik bir adım olacaktır.

Sonuç olarak, PKK'nın fesih kararı ve ardından yaşanan medya tartışmaları, Türkiye'nin terörle mücadele sürecinde yeni bir döneme girdiğini gösteriyor. Medyanın bu süreçte daha dikkatli ve sorumlu bir rol üstlenmesi, toplumun teröre karşı bilinçlenmesine ve mücadelenin başarıya ulaşmasına katkı sağlayacaktır.

İlgili Haberler