Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, CHP Kurultayı'nda Özgür Özel'in kullandığı "Cunta" ifadesine sert bir dille karşılık verdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu ve hesabının sorulacağını belirtti.
"Bu Sözler Yanına Kalmayacak!"
Oktay Saral, Özgür Özel'in "Cunta" söylemine yönelik tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Geçtiğimiz günlerde Saraçhane'de Cumhurbaşkanımıza ve ailesine hakaret ettiren daha sonrasında yalandan bir geri adım atan Özgür Özel, şimdi de milletin seçtiği Cumhurbaşkanına 'meşruiyetini yitirmiş cunta başı' sözlerini kullanıyor. Bu edepsizliğin de yanına kalmayacak. Bu sözlerini tek tek yutacaksın. Bu cümleler yalnızca Sayın Cumhurbaşkanımıza değil Türk milletine de hakarettir. Hesabını vereceksin!"
Özgür Özel Ne Demişti?
Özgür Özel, CHP Kurultayı'ndaki konuşmasında şu ifadelere yer vermişti:
"Bugün Türkiye'de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcuttur. Cuntacılar yani darbeyi planlayanlar bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda devlet dairelerindeki makam odalarına hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadırlar ama sokaklar irade halkındır, bizimle birliktedir. O cunta arkadaşlarımızı esir tutmaktadır. Bugün Türkiye'yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Artık meşruiyeti yoktur, seçimden, sokaktan korkmaktadır. Bugün bu salondaki irade o cuntayı dağıtacak iradedir. Türkiye bir avuç cuntacıdan büyüktür."
Siyasi Gerilim Tırmanıyor
Özgür Özel'in bu sözleri ve Oktay Saral'ın sert tepkisi, siyasi arenada yeni bir gerilim hattı oluşturdu. İki taraf arasındaki söz düellosu, önümüzdeki günlerde de devam edeceğe benziyor. Bu tür sert söylemler, siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştirirken, toplumda da farklı yankılar uyandırıyor. Siyasi liderlerin kullandığı dilin, toplumsal barış ve uzlaşı açısından büyük önem taşıdığı unutulmamalıdır. Siyasi aktörlerin daha yapıcı ve birleştirici bir dil kullanması, Türkiye'nin geleceği için elzemdir.
Siyasi tartışmaların odağında yer alan "Cunta" kavramı, Türkiye'nin yakın tarihiyle de yakından ilişkili. Özellikle askeri darbelerle anılan bu kavram, Türk toplumunda hassasiyet yaratmaya devam ediyor. Siyasi liderlerin bu tür kavramları kullanırken daha dikkatli olması, geçmişte yaşanan acıların tekrar yaşanmaması adına büyük önem taşıyor.
Bu olay, Türkiye'deki siyasi iklimin ne kadar gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Siyasi aktörlerin birbirlerine karşı kullandığı sert dil, toplumda kutuplaşmaya neden olurken, diyalog ve uzlaşı zeminini de zayıflatıyor. Türkiye'nin, daha sağduyulu ve yapıcı bir siyaset anlayışına ihtiyacı var.