Ünlü psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın çocukların yetiştirilme tarzları üzerine yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Tarhan, "Lisede faşist, üniversitede komünist, emekli olunca da Müslüman oluyoruz!" sözleriyle dikkatleri üzerine çekti. Bu çarpıcı tespit, sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, eğitim sistemimiz ve değerlerimizin aktarımı konusunda önemli tartışmaları da beraberinde getirdi.

Eğitim Sistemimizdeki Paradokslar

Prof. Dr. Tarhan'ın bu sözleri, aslında uzun yıllardır tartışılan bir gerçeğe işaret ediyor. Türkiye'deki eğitim sistemi, öğrencileri tek tip düşünceye yönlendirme eleştirilerine sıkça maruz kalıyor. Özellikle lise yıllarında, baskıcı ve otoriter bir eğitim anlayışının hakim olduğu, öğrencilerin farklı görüşlere açık olmasının engellendiği iddia ediliyor. Bu durum, gençlerin faşist eğilimler göstermesine neden olabiliyor. Üniversiteye geldiklerinde ise, daha özgür bir ortamla karşılaşan öğrenciler, bu sefer de komünist ideolojilere yönelebiliyorlar. Ancak, emeklilik döneminde, hayatın anlamını sorgulayan birçok kişi, maneviyata yönelerek Müslüman kimliğini ön plana çıkarıyor.

Bu durumun nedenlerini anlamak için eğitim sistemimizin ve toplumsal değerlerimizin derinlemesine analiz edilmesi gerekiyor. Acaba eğitim sistemimiz, gençleri düşünmeye ve sorgulamaya teşvik etmek yerine, sadece belirli kalıplara sokmaya mı çalışıyor? Ailelerin ve toplumun değer yargıları, gençlerin kimlik gelişimini nasıl etkiliyor? Bu soruların cevaplarını bulmak, daha sağlıklı ve bilinçli bir nesil yetiştirmek için büyük önem taşıyor.

Çocuk Yetiştirmede Dikkat Edilmesi Gerekenler

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuk yetiştirme konusunda da önemli uyarılarda bulunuyor. Çocukların sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için, onlara sevgi, şefkat ve güven duygusu aşılamak gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çocukların farklı görüşlere açık olmasını, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmesini ve kendi kararlarını verebilmesini sağlamak da büyük önem taşıyor.

• Çocuklara Değer Vermek: Onların fikirlerini dinlemek, duygularını anlamak ve ihtiyaçlarını karşılamak.
• Özgüvenlerini Desteklemek: Başarılarını takdir etmek, hatalarından ders çıkarmalarına yardımcı olmak ve kendilerine güvenmelerini sağlamak.
• Sorumluluk Vermek: Yaşlarına uygun görevler vermek, kararlar almalarına izin vermek ve sonuçlarına katlanmalarını sağlamak.
• Model Olmak: Kendi davranışlarımızla örnek olmak, dürüst, adil ve saygılı davranmak.

Sonuç

Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın açıklamaları, çocuk yetiştirme ve eğitim sistemimizle ilgili önemli bir tartışma başlatmıştır. Bu tartışmanın sonucunda, daha bilinçli ve sağlıklı bir nesil yetiştirmek için gerekli adımların atılması umulmaktadır. Unutulmamalıdır ki, çocukların geleceği, hepimizin sorumluluğundadır. Onlara doğru değerleri aşılamak, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak ve kendi kararlarını verebilmelerini sağlamak, daha aydınlık bir geleceğin anahtarıdır.