Gezi Parkı eylemleriyle ilgili yıllar sonra gelen sıcak gelişmeler gündeme bomba gibi düştü. Ankara'da Gezi Parkı eylemlerine katıldığı iddia edilen yüzlerce kişi hakkında zamanaşımı kararı verilirken, İstanbul'da ise yeni soruşturmaların açılması dikkat çekiyor. Bu durum, Gezi Parkı olaylarının hukuki sürecinde yeni bir sayfa açıyor.

Ankara'da Zamanaşımı Kararı: Hukuki Süreç Sonuçlandı mı?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2013 yılında Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla Ankara'da düzenlenen protestolara katılan 777 kişi hakkında soruşturma başlattı. Ancak, soruşturma sonucunda 23 kişinin daha önce aynı suçlardan yargılandığı, 3 kişinin eylemlere katılıp katılmadığının tespit edilemediği, 1 kişinin şikayetçi olmadığı ve 8 kişinin hayatını kaybettiği belirlendi. Geriye kalan 742 kişi hakkında ise zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verildi. Bu karar, eylemlere katılanların büyük bir bölümünün ceza almaktan kurtulması anlamına geliyor.

• 23 kişi hakkında daha önce yargılama yapıldığı için takipsizlik
• 3 kişinin eyleme katılımı tespit edilemediği için takipsizlik
• 1 kişi hakkında şikayet olmadığı için takipsizlik
• 8 kişi hayatını kaybettiği için takipsizlik
• 742 kişi hakkında zamanaşımı nedeniyle takipsizlik

Başsavcılık, soruşturma gerekçesi olarak "eylemler sonucunda çok sayıda kanuna aykırı gösteri düzenlendiği, göstericilerin şiddet uyguladığı, kamu görevlileri ve sivillerin yaralandığı, iş yerleri ve araçlara zarar verildiği, yolların kapatıldığı ve kamu düzeninin ihlal edildiği" tespitlerini gösterdi.

İstanbul'da Yeni Soruşturmalar: Gezi Davası Yeniden mi Alevleniyor?

Ankara'daki zamanaşımı kararıyla aynı günlerde, İstanbul'da Gezi Parkı'na yönelik yeni soruşturmalar başlatıldı. Sanatçı ve oyuncuların menajeri Ayşe Barım, Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu iddiasıyla tutuklandı. Gazeteci İsmail Saymaz hakkında ise ev hapsi kararı verildi. Ayrıca, İstanbul Başsavcılığı, RTÜK'ten 2013'teki Gezi Parkı olayları sırasındaki yayınların kayıtlarını talep etti. Bu gelişmeler, İstanbul'da Gezi Parkı davasının yeniden alevlenebileceği sinyallerini veriyor.

İstanbul'daki bu gelişmeler, Gezi Parkı olaylarının hukuki boyutunun henüz kapanmadığını gösteriyor. Yeni delillerin ortaya çıkması ve tanık ifadeleriyle birlikte, soruşturmaların seyrinin nasıl değişeceği merak konusu.

Gezi Parkı Olaylarının Ardından: Toplumsal ve Siyasi Etkileri

Gezi Parkı olayları, Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Olaylar, sadece bir parkın korunması amacıyla başlayan bir protesto hareketi olmaktan çıkıp, hükümete karşı geniş katılımlı bir toplumsal muhalefete dönüştü. Gezi Parkı eylemleri, farklı kesimlerden insanların bir araya gelerek ortak talepler etrafında kenetlenmesini sağladı. Ancak, aynı zamanda toplumda derin ayrışmalara ve kutuplaşmalara da neden oldu.

Gezi Parkı olayları, Türkiye'deki ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve demokrasi tartışmalarını da yeniden alevlendirdi. Olayların ardından birçok kişi hakkında soruşturma açıldı, davalar açıldı ve cezalar verildi. Bu durum, Türkiye'deki hukuk sisteminin bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkı konularında eleştirilere yol açtı.

Ankara'daki zamanaşımı kararı ve İstanbul'daki yeni soruşturmalar, Gezi Parkı olaylarının hukuki sürecinin hala devam ettiğini gösteriyor. Bu süreçte, adaletin sağlanması, mağduriyetlerin giderilmesi ve toplumsal uzlaşının sağlanması büyük önem taşıyor.