Gazeteci Faruk Bildirici ile Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan arasındaki tartışma alevlendi. Bildirici, Hakan'ı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağında yaşanan soru-cevap olayları üzerinden sert bir dille eleştirerek, "Sen bir yalancısın!" ifadesini kullandı.

Tartışmanın Fitili Nasıl Ateşlendi?

Tartışma, Faruk Bildirici'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağındaki gazetecilere sorulacak soruların önceden belirlendiği iddiasını ortaya atmasıyla başladı. Ahmet Hakan ise İletişim Başkanlığı'nın gazetecilere hangi soruları soracaklarını sorduğunu, kendilerinin de bu soruları İletişim Başkanlığı'na ilettiğini savundu. Bu açıklama üzerine Bildirici, Hakan'ın itiraf etmek zorunda kaldığını belirtti.

Bildirici'den Sert Yanıt: "Sen Bir Yalancısın!"

Ahmet Hakan'ın köşe yazısında kendisini hedef aldığını ve açıklamalarını çarpıttığını iddia eden Faruk Bildirici, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

"SEN BİR YALANCISIN AHMET HAKAN – Bugüne değin çok az kişiye yalancı demişimdir; hep kaçmışımdır bu kelimeyi kullanmaktan ama sen bu sözcüğün hakkını verdin! Çünkü okuduğunu anlamamış olamazsın, yazdığımı bile isteye çarpıtıyorsun."

Bildirici, Hakan'a şu soruları yöneltti:

• Cumhurbaşkanlığı uçağında razı olduğun 'basın toplantısı mizanseni'nin benzerini daha önce hangi lider uyguladı?
• Örneğin Turgut Özal'ın, Süleyman Demirel'in, Abdullah Gül'ün ve hatta Erdoğan'ın ilk dönemindeki yurtdışı gezilerinde uçaktaki sohbetlerde böyle bir yöntem uygulanıyor muydu?

Ayrıca İletişim Başkanlığı'na da çağrıda bulunan Bildirici, uçaktaki basın toplantılarının neden görüntülü yapılmadığını sordu.

Gazetecilik Etiği Tartışması

Bildirici'nin eleştirileri, gazetecilik etiği ve basın özgürlüğü konularını yeniden gündeme getirdi. Birçok kişi, gazetecilerin sorularının önceden belirlenmesinin ve onaydan geçirilmesinin basın özgürlüğüne aykırı olduğunu savunurken, bazıları ise bunun pratik bir uygulama olduğunu düşünüyor.

Bu tartışma, Türkiye'deki medya ortamı ve gazetecilik anlayışı üzerine önemli soruları beraberinde getiriyor. Gazetecilerin bağımsızlığı, iktidarla ilişkileri ve kamuoyunu bilgilendirme sorumlulukları gibi konular, bu tür tartışmalarla daha da önem kazanıyor.