
Ciner Grubu'na Kayyum Şoku! TÜSİAD'ın İsyanı Haklı mı Çıktı?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararıyla Ciner Grubu şirketlerine TMSF kayyım atanması ve Turgay Ciner hakkında yakalama kararı çıkarılması gündeme bomba gibi düştü. Bu kararın arkasında yatan gerekçe ise, TÜSİAD'ın aylar önce eleştirdiği bir yasal düzenleme oldu. Peki, bu düzenleme neydi ve Ciner Grubu'na kayyum atanmasına nasıl yol açtı?
Kayyum Kararının Gerekçesi: O Tartışmalı Madde
Başsavcılığın açıklamasında, kararın dayanağı olarak CMK 133 ve 4 Şubat 2025'te Resmî Gazete'de yayımlanan 7539 sayılı Kanun'un 7. maddesi gösterildi. Bu madde, "kuvvetli şüphe" halinde TMSF'ye kayyım yetkisi tanırken, aynı torba kanun Devlet Denetleme Kurulu'nun görevden uzaklaştırma süreçlerindeki rolünü de genişletmişti. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, Şubat ayındaki konuşmasında bu düzenlemelerin hukuk güvenliği üzerindeki etkilerine itiraz etmiş ve ardından hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Halk TV yazarı Bahadır Özgür'ün köşesinde dikkat çektiği gibi, Ciner'e yakalama ve şirketlerine kayyum atanması kararına dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Şüpheli Turgay Ciner’in sahibi ve yetkilisi olduğu Ciner Grup’a ait Park Holding A.Ş. ile bu holdinge bağlı AFC İthalat İhracat Turizm A.Ş, Zeyfa İthalat İhracat A.Ş ve Silopi Elektrik Üretim A.Ş isimli şirketlere ilişkin olarak CMK 133/1 ve CMK 133/4-a-7 maddeleri ile 04/02/2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7539 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca İstanbul 4.Sulh Ceza Hakimliğinin 28/09/2025 tarihli kararı ile TMSF Başkanlığı yönetim kayyımı olarak atanmıştır.
TÜSİAD'ın Haklı İsyanı mı?
TÜSİAD, söz konusu yasa değişikliğinin ardından yaptığı açıklamada, kamu görevlilerinin Devlet Denetleme Kurulu tarafından görevden alınmasının ve TMSF'nin şirketlere kayyum olarak atanmasının kolaylaştırılmasını eleştirmişti. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, bu düzenlemelerin hukuk güvenliğine zarar verebileceği endişesini dile getirmişti. Bu eleştirilerin ardından Turan hakkında soruşturma başlatılması, tartışmaları daha da alevlendirmişti.
Şubat 2025'te yapılan yasa değişikliği ile TMSF'ye tanınan kayyum atama yetkisi, özellikle "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt ve silah sağlama ile terörizmin finansmanı" gibi suçlarla ilgili kuvvetli şüphe bulunması halinde devreye girebiliyor. Bu yetki, 5 yıl süreyle geçerli olacak şekilde düzenlenmişti. Bu durum, iş dünyasında büyük bir tedirginlik yaratmıştı.
Ciner Grubu'na Kayyum Atanmasının Sonuçları
Ciner Grubu'na kayyum atanması, iş dünyasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu kararın, diğer şirketler üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu. Ayrıca, Turgay Ciner hakkındaki yakalama kararının akıbeti ve soruşturmanın nasıl ilerleyeceği de yakından takip ediliyor. Bu gelişmeler, Türkiye'deki hukuk güvenliği ve yatırım ortamı açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.