CHP'de Kayyum Krizi! Gürsel Tekin'den Önce Kimin Kapısı Çalındı?
Aktüel

CHP'de Kayyum Krizi! Gürsel Tekin'den Önce Kimin Kapısı Çalındı?


09 September 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 09 September 2025

CHP'de İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanmasıyla başlayan kriz derinleşirken, gazeteci Barış Pehlivan'dan çarpıcı bir iddia geldi. Pehlivan, CHP'li iş insanı Nebil İlseven'e bir buçuk ay önce kayyum görevi teklif edildiğini öne sürdü. İlseven'in bu teklifi reddettiği ve sonrasında temas kurulan isimlerden birinin Gürsel Tekin olduğu iddia edildi. Bu gelişme, CHP kulislerinde büyük yankı uyandırdı.

Kayyum Teklifi İlk Kime Gitti?

Barış Pehlivan, katıldığı bir televizyon programında Nebil İlseven'e yapılan teklifi şu sözlerle duyurdu: "Bundan bir buçuk ay önce Nebil İlseven'in kapısı çalınmış, 'Gel kayyum ol' diye. Nebil İlseven'i aradım. 'Bu iddia doğru mu?' dedim. 'Bana CHP'li arkadaşlardan, zamanında birlikte siyaset de yaptığımız arkadaşlardan 'Hazır mısın böyle bir görev olursa' diye teklif geldi' diyor."

İlseven'in teklifi reddetmesinin ardından başka isimlerle temasa geçildiğini belirten Pehlivan, "Nebil İlseven, bu teklifi getirenlere 'Aklınızdan dahi geçmesin. Partide böyle bir şey olur mu? Hiç benim aklımdan geçmez' yanıtını verdiğini söylüyor. Kontağa geçilen kişilerden biri de Gürsel Tekin" ifadelerini kullandı.

Süreç Nasıl Gelişti?

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul Kongresi'nde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve ekibini görevden alarak yerine eski milletvekili Gürsel Tekin'i kayyum olarak atamıştı. Bu kararın ardından CHP yönetimi, 21 Eylül'de olağanüstü kurultay kararı almış ve İstanbul İl Başkanlığı için de 24 Eylül'de olağanüstü kongre yapılmasına karar vermişti. Bu gelişmeler yaşanırken Barış Pehlivan'ın gündeme getirdiği bu iddia, CHP'deki kayyum krizine yeni bir boyut kazandırdı.

CHP'deki bu gelişmelerin yanı sıra Türkiye'nin siyasi gündemi de oldukça hareketli. Siyasi partiler arasındaki ittifak arayışları, yaklaşan seçimler öncesinde büyük önem taşıyor. Ayrıca, ekonomik gelişmeler ve dış politika konuları da kamuoyunun yakından takip ettiği başlıklar arasında yer alıyor.

Türkiye'nin siyasi arenasında yaşanan bu tür gelişmeler, demokrasinin işleyişi açısından büyük önem taşıyor. Siyasi partilerin iç dinamikleri, liderlerin tutumları ve kamuoyunun tepkileri, ülkenin geleceği üzerinde belirleyici bir rol oynuyor. Bu nedenle, siyasi gelişmelerin yakından takip edilmesi ve analiz edilmesi, vatandaşların bilinçli bir şekilde karar vermesine yardımcı oluyor.

Türkiye'deki siyasi partilerin genel yapıları ve ideolojileri de farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar, siyasi arenada rekabetin ve tartışmaların yaşanmasına neden olmaktadır. Ancak, tüm siyasi partilerin ortak amacı, Türkiye'nin refahını ve gelişmesini sağlamaktır. Bu amaca ulaşmak için farklı yöntemler ve politikalar izlenmektedir. Siyasi partiler arasındaki bu rekabet ve farklılıklar, demokrasinin canlılığını korumasına ve farklı görüşlerin temsil edilmesine olanak sağlamaktadır.

CHP'de Neler Olacak?

Barış Pehlivan'ın iddiaları sonrası gözler, Nebil İlseven ve Gürsel Tekin'in yapacağı açıklamalara çevrildi. CHP yönetiminin bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği ve kayyum kriziyle ilgili nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. 15 ve 21 Eylül'de yapılacak toplantılar, CHP'nin geleceği açısından kritik önem taşıyor.

CHP'deki kayyum krizi ve Nebil İlseven'e yapılan teklif iddiası, partide büyük bir tartışma başlatmış durumda. Bu gelişmelerin, CHP'nin iç dinamiklerini nasıl etkileyeceği ve partinin gelecekteki politikalarına nasıl yön vereceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Siyasi kulislerde bu konuyla ilgili farklı senaryolar konuşulurken, kamuoyunun da meraklı bekleyişi sürüyor. CHP'nin bu süreçten nasıl bir sonuçla çıkacağı, Türk siyaseti açısından önemli bir gösterge olacak.