Türkiye'de sosyal medya platformlarına yönelik erişim engellemeleri artarak devam ediyor. Son olarak, Bluesky platformunda da sansür uygulamaları tespit edildi. İfade Özgürlüğü Derneği kurucularından Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Türkiye'den Bluesky'a gönderilen erişim engelleme talepleri ve sonuçları hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bluesky'a Sansür Müdahalesi
Akdeniz'in açıklamalarına göre, Türkiye'den Bluesky'a bugüne kadar 59 hesap için erişim engelleme talebi gönderildi. Bu talepler sonucunda 13 hesap ve 1 paylaşım Türkiye'den erişilemez hale getirildi. Erişim engelleme kararlarının, 5651 sayılı Kanun’un 8/A maddesi kapsamında sulh ceza hâkimlikleri tarafından alındığı belirtildi.
Bluesky, gelen taleplerin tamamını uygulamaya koymazken, engellenen hesapların sahiplerine bildirim gönderdi. Ancak, hangi içerikler nedeniyle engellendikleri konusunda net bir bilgi verilmediği ifade edildi. Bu durum, kullanıcıların ifade özgürlüğü haklarının şeffaf bir şekilde korunmadığı eleştirilerine yol açtı.
Şeffaflık Raporlarında Türkiye Verisi Yok
Bluesky'ın Türkiye'de henüz resmi bir temsilciliğinin bulunmaması, platformun hesap verme sorumluluğu açısından soru işaretleri yaratıyor. Platformun 2023 ve 2024 yıllarında yayımladığı şeffaflık raporlarında Türkiye'ye dair herhangi bir veriye yer verilmemesi de dikkat çekiyor. Tespit edilen engellemelerin 2025 yılına ait olması, durumun ciddiyetini artırıyor.
Akdeniz, konuyla ilgili olarak, “Bluesky da artık sansürle karşı karşıya. Hükümetin ifade özgürlüğüne müdahale ısrarı, şekil değiştirerek tam gaz devam ediyor” şeklinde konuştu. EngelliWeb verilerine göre, engelleme gerekçesi olarak “milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması” gösterildi.
- Erişim engelleme talepleri sulh ceza hakimliklerinden geldi.
- Bluesky, taleplerin bir kısmını uyguladı.
- Engellenen kullanıcılara bildirim gönderildi, ancak gerekçe belirtilmedi.
İfade Özgürlüğüne Darbe
Bluesky'a yönelik bu sansür uygulamaları, Türkiye'de ifade özgürlüğüne vurulan bir darbe olarak değerlendiriliyor. Sosyal medya platformlarının, kullanıcıların düşüncelerini özgürce ifade edebildiği alanlar olması gerektiği vurgulanırken, erişim engellemelerinin bu özgürlüğü kısıtladığı belirtiliyor. Özellikle seçim dönemlerinde, bilgiye erişimin engellenmesi ve farklı görüşlerin susturulması, demokratik süreçlerin sağlıklı işlemesini engelleyebilir.
Bu durum, Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajını da olumsuz etkiliyor. İfade özgürlüğüne saygı göstermeyen bir ülke olarak algılanmak, yatırımcıların ve turistlerin Türkiye'ye olan ilgisini azaltabilir. Ayrıca, Avrupa Birliği ile ilişkilerin de daha da gerilmesine neden olabilir.
Sonuç olarak, Bluesky'a uygulanan sansür, Türkiye'deki ifade özgürlüğü sorununu bir kez daha gözler önüne seriyor. Hükümetin, sosyal medya platformlarına yönelik baskıcı politikalarından vazgeçmesi ve kullanıcıların haklarını koruması gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye'de demokrasinin geleceği tehlikeye girebilir.
